İhtiyatlı olmakta fayda var! 

Suriye’de olayların başladığı 2011’den bu yana sürece bakarsak, en ihtiyatlı şekilde hareket etmemiz gereken zaman dilimi şu önümüzdeki birkaç aylık dönemdir!        

ABD’nin, arkasından Rusya ve İran’ın Suriye’ye yerleşmesinden itibaren, tarafların attığı her adımın nereye varacağını iyi-kötü kestirebiliyorduk!.. 

Her adımın, amaç ve hedeflerinin aşağı-yukarı gerçeğe yakın analiz edebiliyorduk. 

Taraflardan birinin attığı her adımın, nasıl karşılık bulabileceğini de kestirebiliyorduk!.. 

Trump’ın askerlerimizi geri çekeceğiz, tweti zihinleri bulandırdı. ABD’deki güç odaklarının farklı-farklı, hatta birbirleriyle çelişkili açıklamaları işi iyice puslu bir havaya büründürdü. 

Kamuoyu çekiliyoruz tweetiyle, ümid-endişe sarmalıyla önünü görmeye çalışırken Trump yeni bir twetle zihinleri alt-üst ettiği gibi, endişeleri de körükledi… 

Bu tehdit tweeti, yetkililerden sert ifadelerle karşılığını alıp, kamuoyunun moralini düzeltmede sakinleştirici bir rol oynarken, endişeleri azaltmadı. 

Sayın Cumhurbaşkanı hemen o akşam devreye girdi, Trumpla bir telefon görüşmesi yaptı, tansiyonu düşürdü!.. 

Bu son hamle, Sayın Erdoğan’ın diplomasiye de hakim olduğunu; nerede, ne zaman, kiminle, nasıl bir dil kullanılarak konuşulacağının muhteşem bir örneğini sergiledi. 

Evet, tansiyon düştü!.. 

Ama sorun duruyor… 

Güvenlikli bölge!.. 

Güvenlikli bölge, uzun bir zamandır Türkiye’nin ısrarla dillendirdiği bir konuydu. ABD, bugün o çizgiye geldi. 

Ancak ABD’de güvenlikli bölge derken neyi kastediyor, biz neyi kastediyoruz?.. 

Sorun, burada!.. 

Abdülhamid döneminde parlamentoda tüm mebusların ağzında Namık Kemal’in Hürriyet Kasidesi vardı… 

Türk ve Kürt mebuslar o kasideyi terennüm ederken vatan coğrafyasının bekasını hayal ediyorlardı. Rum, Bulgar ve Arap mebuslar Osmanlının esaretinden kurtulmayı, Devletin parçalanarak, bir parçasına kendilerinin sahip olmalarını hayal ediyorlardı!.. 

Bu nedenle ABD’nin güvenlikli bölge tezine çok ihtiyatlı yanaşmak lazım!.. 

İkinci bir Çekiç Güç tuzağıyla karşılaşmayalım!.. 

Bunun için de medya üzerinden, özellikle de sosyal medya üzerinden demeçlerle işi götürmekten ziyade, diplomasiye ağırlık ve derin ve çok yönlü diplomasi!